Bugun...



Cumhuriyet pastasını şehit aileleri kesti


facebook-paylas
Güncelleme: 31-10-2019 09:03:44 Tarih: 30-10-2019 15:30

 Cumhuriyet pastasını şehit aileleri kesti



PolitikArdahan.com

Ardahan'da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 96’nci yılı, halkımızın yoğun katılımı ile düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Akşam düzenlenen Kabul Töreninde ise bir ilk yaşandı. Cumhuriyet Pastasını Şehit aileleri kesti.


Atatürk Anıtına çelenklerin sunumuyla başlayan kutlamalar, Kongre Binasında tebriklerin kabul edilmesiyle devam etti.

Vali Mustafa Masatlı’nın tebrikleri kabulünün ardından Kongre Caddesinde düzenlenen tören programına geçildi. Burada ki programda Vali Mustafa Masatlı, Garnizon Komutanı Albay Tahir Savran ve Belediye Başkanı Faruk Demir, halkın, askerlerin ve öğrencilerin bayramını kutladı.

Vali Mustafa Masatlı günün önemine ilişkin yaptığı konuşmada, Cumhuriyeti anlayabilmek için, gerçekleştirilen köklü değişikliklerin, gelişimlerin ve yeniliklerin bilinmesi ve iyi özümsenmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bugün 29 Ekim, Cumhuriyetimizin 96. yılında her şeyden önce, onun kurucusu büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve arkadaşlarını şükranla anıyorum. Bu noktada konuşmama özetle, Cumhuriyeti iyi anlamamız ve algılamamız için cumhuriyet öncesi genel durumla başlamak istiyorum. Tarihin en güçlü ve uzun ömürlü imparatorluklarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyıl sonlarına doğru  bilim, teknik, sanayi ve ticaretteki gelişmelere ayak uyduramamış, içte ve dışta isyanlar ve savaşlarla baş edemez duruma gelmişti. Osmanlı imparatorluğu, 1. Dünya Savaşı'nda müttefikleri ile beraber yenik düşmüştü. Böylece son vatan parçası olan Anadolu'da Sevr Antlaşması'yla yüzyıllarca hükmettiğimiz bir avuç insan topluluğu ile batılı devletler arasında dağıtılmış, Aziz Milletimiz zulüm ve katliamlar içerisine atılmış, ordularımız dağıtılmış, silahlarımız elimizden alınmıştı.  Millet yokluk ve sefalet içerisindeydi. Devlet içinde milli olmayan güç odakları türemişti. Tüm bu olumsuz şartlar içerisinde, vefakar ve cefakar Türk Milletine kayıtsız ve şartsız bir şekilde güvenen Mustafa Kemal Atatürk, “Tam Bağımsız ve Yeni Bir Türk Devleti” kurmak için Anadolu’ya çıkmıştı. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal, buradan Amasya’ya oradan da Erzurum ve Sivas’a geçmişti. “Vatanın Bütünlüğü ve Milletin Bağımsızlığının Korunmasına Dair Kararlar” alınmış ve milli mücadele meşalesi yakılmıştı. Bu mücadele sürecinde aynı zamanda, Ankara’da TBMM Hükümeti adıyla yeni bir yönetim kurulmuştu. Milli Mücadele, bu hükümet tarafından yönlendiriliyor ve idare ediliyordu. Büyük mücadele ve fedakarlıkların ardından düşmanlar yurdumuzdan atılmıştı. Bu mücadeleyi kazanan ve fiilen var olan, ulusal egemenliğe dayalı yönetim biçimimize bir isim verme zamanı da gelmişti. İşte 29 Ekim 1923 tarihinde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, önceden hazırlattığı, devletin yönetim biçiminin Cumhuriyet olduğunu ifade eden, anayasa hükmü, TBMM’de oy birliği ve coşkuyla kabul edildi.

Çok değerli vatandaşlarımız, Sevgili Gençler ve Çocuklar; Cumhuriyet, halkın egemenliğinin esas olduğu bir yönetim biçimidir. Cumhuriyet'te devlet tam anlamıyla halkın devleti kimliğini kazanır ve milletin kendi kaderine ve ülkenin kaderine el koymasını simgeler. Cumhuriyet, aynı zamanda, akıl ve bilimi esas alan, toplum ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılamayı amaç edinen, kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alındığı bir yönetim biçimidir.

Türkiye Cumhuriyeti, üniter bir devlettir. Cumhuriyetimiz kuvvetler ayrımına dayanan yasama, yürütme ve yargı gücünden oluşmaktadır. Bu üç kuvvet, devletin üstün gücünü kullanır. Anayasamızın ikinci maddesi, Cumhuriyetimizin temel niteliklerini şöyle ifade etmektedir.  ‘Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir’ demektedir. Cumhuriyeti anlayabilmek için, gerçekleştirilen köklü değişikliklerin, gelişimlerin ve yeniliklerin bilinmesi ve iyi özümsenmesi gerekir. Bu gelişme ve değişiklikleri de siyasal, sosyal ve ekonomik gelişme ve değişimler şeklinde ifade edebiliriz. Hiçbir millet geçmişte yaşayamaz. Milletler bugünü yaşar ve yarın için hazırlanırlar. Ancak unutulmaması gerekir ki, birikimlerimiz bizi geleceğe taşır. Bu itibarla geleceği düşünürken geçmişle de muhasebe yapmak gerekir. İşte bu bağlamda, cumhuriyetimizin geçmiş 96 yılına bakarken, işe bir tarih muhasebesi ile bakmakta yarar vardır. 2000’li yıllarda öncelikle şanlı bir milletin bireyleri olduğumuzu hiçbir zaman unutmamalıyız. Bugün bizi yeniden, bölgemizin en güçlü devleti haline getiren Cumhuriyet olmuştur. Başta büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetimizi kuran kuşak, bilimde ve teknolojide geri kalmanın ne gibi olumsuzluklara neden olduğunu görerek, bir medeniyetçilik mücadelesi başlatmıştır. Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma hedefinde ifadesini bulan bu hedefle ilgili mücadeleyi bugün de aynı hızla sürdürmekteyiz. Türkiye, geçen 96 yılda, dünyanın ve etrafının fevkalade karışık şartlarına rağmen, yaşamayı ve güçlü olabilmeyi sürdürebilmiştir. Barış'ın temelinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Yurtta sulh cihanda sulh” sözü ile dile gelen barışçı politikamız kadar caydırıcı bir savunma gücüne sahip olmamız da yatmaktadır. Cumhuriyetin önemli başarılarından biri de eğitimde olmuştur. 1927'de nüfusumuzun %11’i okuma-yazma bilirken, bugün bu oran %100’e yaklaşmıştır.  Yine, Sağlıkta dönüşüm projesi ile yeni bir sağlık sistemi oluşturulmuş, modern bir iletişim ağı kurulmuş, dev barajlar ve santraller inşa edilmiş, otoyollar, köprüler, tüneller, havalimanları ve diğer altyapı şebekleri kurulmuş, sanayi malı üretim tarzına geçilmiş, gayri safi milli hasıla da önemli artışlar olmuş, tarımda modernizasyon tesis edilmiş, üniversitelerimiz dünya çapında projeler üretebilecek seviyeye gelmiş, hiçbir insanımızın açta ve açıkta kalmaması için pek çok ülkenin örnek aldığı bir sosyal güvenlik sistemi kurulmuş, Türkiye, savaş araçları dahil her türlü ürünü ihraç eder hale gelmiş, çağdaş bilim ve teknoloji alanında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti yaşanan bölgesel ve küresel ekonomik krizlere ve savaşlara rağmen dünyanın 17’nci büyük ekonomisidir. Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizin hedefi 750 milyar dolar milli gelir, 500 milyar dolar dış ticaret, 25 bin dolar kişi başına düşen gelirdir. Bu hedeflere ulaşmak için milletçe el ele verip, daha çok çalışıp, gelecek nesillere güçlü bir Türkiye bırakmalıyız. Türkiye Cumhuriyeti, aynı zamanda küreselleşme çağında dünya ile işbirliği içerisindedir. 

Değerli Ardahanlılar; Sevgili Gençler ve Çocuklar;

Son yıllarda içte ve dışta huzurumuzu bozan, güvenliğimizi tehdit eden, devletimizi yıkmaya çalışan, milli iradeyi akamete uğratmak isteyen ne oldukları belirsiz bazı kişi, örgüt ve devletler türemiştir. Ama bu millet yönetimde ve bölgesinde söz sahibi olduğunu, Cumhuriyete sahip çıktığını yıllarca vermiş olduğu Terör Mücadelesinde, 15 Temmuz Gecesinde, Güney sınırımızda kurulmak istenen terör devletine karşı yapılan Barış Pınarı Harekatımızda tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.

Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un; “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” dizelerini hatırlatmak isterim. Şu iyi bilinmelidir ki, bu aziz vatanın her karış toprağı şehit kanıyla sulanmıştır. Hiç bir zaman ve şartta bu Bayrak inmeyecek, bu vatan bölünmeyecektir. Netice itibariyle bu aydınlık yolda, 784 bin kilometrekare alan içerisinde yaşayan ve bu cennet vatanın kurulmasında ve savunulmasında, hiçbir ayrım gözetmeksizin şehitler vermiş ve vermeye devam eden Kahraman Türk Milleti, her zaman olduğu gibi bu günde en az Milli Kurtuluş Savaşının kazanıldığı günlerde ki milli birlik ve beraberliğe muhtaçtır. Bu duygular içerisinde, sözlerime son verirken, Cumhuriyet Bayramınızı tekrar kutluyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”

Vali Mustafa Masatlı’nın konuşmasının ardından şiirler okundu, halk oyunları gösterileri sunuldu. Çeşitli yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödüllerin de verildiği kutlama programı, öğrenciler ve askerlerin geçidiyle sona erdi.

Vali Masatlı, tören programına katılan gazilerimiz, vatandaşlarımız ve çocuklarla hatıra fotoğrafı da çektirdi.

KABUL PROGRAMI

Cumhuriyet Bayramının 96'ncı yıldönümü dolayısıyla akşam tüm toplum kesimlerinin katılımı ile kabul programı düzenlendi. Vali Mustafa Masatlı ve eşi Esra Masatlı, kabul programına katılan davetlilerle sohbet ederek, bayramlarını tebrik etti. Kabul programında Cumhuriyetimizin 96. yaş günü anısına pasta kesildi.






Kaynak: politikardahan.com

Editör: Dinçer AKTEMUR




FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ARDAHAN Haberleri

YUKARI YUKARI