Yıllardır sporun ve spor kamuoyunun içerisinde bulunmaktan ne kadar haz duyduğumu anlatamam. Büyüğünden, küçüğüne, simitçisinden, çaycısına o kadar çok insan tanıdım ki hiçbir reklam bu kadar ucuz ve bu kadar değerli bir etki eminim bırakmamıştır.

2006 yılında Amasya ilinde başladığım futbol hakemliği serüvenime başta Sivas olmak üzere sırasıyla Konya, Aksaray ve son olarak da Ardahan ilinde devam ettim. İlimizin amatör liginde şartlar maalesef hakemler ve kulüpler açısından o kadar zordu ki anlatamam.

Futbol oynamaya her daim izin vermeyen bir iklime karşı yüreğinde spor yapma duygusuyla yanıp tutuşan yüzlerce birey tanıdım. Bu insanlar kar kış demeden maçlara gelip yeri geldiğinde yırtık ayakkabılarıyla mücadele eden yeri geldiğinde ısınmak için eşofmanı bile tam olmayan yüreği sporla dolu gençlerdi. Bu gençlerin ortak paydaları sadece spor yapmaktı. İşte böyle tanıdım Ardahan insanını kar kış demeden mücadele eden gayesinden vazgeçmeyen inanmış insanlar topluluğuydu. İlimizde devam eden amatör liglere baktığımda kıyasıya bir mücadele örneği sergileyen kulüplerimiz olduğunu görmekteyim. Bu yıl diğer yıllardan çok daha farklı başlamıştı. Bu yıl lig daha heyecanlı geçecek gibiydi. Aslına bakarsanız ligimizden ziyade benim önemle üzerinde durmak istediğim husus alt yapıydı. Neden önemli olabilir bir takım için alt yapı bunun üzerinde neden bu kadar durulmaktadır. Şimdi bu soruların cevabını aramaya çalışalım size iki tane örnek vermek istiyorum. İki örnekte Sivas ilinde hakemlik yaptığım dönemde bizatihi yaşadığım örnekler okul müsabakalarına çıkıyordum. Müsabakalarımdan sonra oyuncularla sohbet ediyor onların gelecekten beklentileri üzerine sohbet ediyorum. İşte bu oyunculardan bir tanesi de Muhammed Furkan Işık’tı. Furkan okul maçlarında ve alt liglerde çok sık karşılaştığım ve ahlaki olarak da geleceğine yön vermeye çalıştığım bir kardeşimizdi. Furkan’ın babası Mehmet amca oğlunun bütün maçlarına gelir kar kış demeden tribünden maçlarını izler oğluna destek olurdu. Furkan alt yapısı olan bir ilde doğmuştu ve bu ilde futbol oynuyordu Furkan U 14, U15 derken Sivasspor’un A takımına kadar yükseldi. Profesyonel olmuştu beraber dondurma yediğimiz çekirdek çitlediğimiz çocuk büyümüş ve bu işten artık hayatını idame ettirir hale gelmişti.

Alt yapının ne demek olduğunu ve ne denli önemli olduğunu ben Furkan örneğinde anladım. Sadece Furkan’mı , Yakup Yiğit adında genç bir kardeşim vardı oda  amatör bir takımın alt yapısından  yetişmiş kendini ispat etmiş profesyonel olmuştu. Bu isimler şimdilerde ülkemizin profesyonel kulüplerinde futbol oynamaktalar ve ben bu kardeşlerimizle büyük gurur duymaktayım. Hatta çoğu zamanda sohbet etmekteyim.

İlimizde de alt yapıya önem veren kulüplerimiz muhakkak var fakat bu kulüplerimizin çabalarının daha da artması ve bu kulüplerimize daha çok imkan verilmesi gerektiğini düşünmekteyim. Alt kategoriler, hakemler ve futbolcular için ciddi bir vitrin oluşturmakta. Bir takım örnekler var futbolumuz da, bugün süper ligde hakem olarak görev yapan hocalarımızın bazıları minik kategorileri dediğimiz liglerde keşfedilmişler. Futbolun ve hayatın en masum insanları o yaşlarda sahada oluyorlar onları nasıl işlersek emin olun ilerde de o ahlaki yapısı sağlam birer birey oluyorlar. Yıllar evvel görev yaptığım ile tekrardan döndüğümde şunu görüyorum. Alt yapılara verilen önem giderek artmış ve takımlar A takım kategorisinden çok alt liglere yoğunlaşmış durumdalar. İnşallah ilimizde de yer alan kamu kurumlarımız bu yönde eğilim gösterir ve gençlerimiz için alt liglerde takım kurup katılım sağlarlar ya da alt yapıya önem veren kulüplerimize destek olurlar. Ben şahsen Belediyemiz ve Üniversitemizin bu yönde katılım sağlamasını çok isterim. Çünkü alt yapıda yetişen çocuklar U 14, U 15, U 16 derken A takımda oynayacak hale geliyor ve ilimizin yetiştirdiği çocuklar grup müsabakalarında farklı illerde vitrine çıkma şansı bulabiliyor. Sadece futbol olarak düşünmeyelim güreş, voleybol, hentbol, atletizm ve diğer branşlarda yoğunlaşmak gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak Kalesporun yöneticiliğini yapan Taner Bulga abimizin vefatını öğrenerek derin bir üzüntü duyduğumu belirtmek isterim. Taner abi benim için çok değerli ve farklıydı. Gerek saha içinde gerekse saha dışında daima destek olur hatalı kararlarım bile olsa bana kırıcı tek bir itirazına dahi şahit olmamışımdır. Kendisiyle yaşadığım bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Göle ilçesinde amatör bir müsabaka da kırmızı kartların havada uçuştuğunu söylemişler hakemin adını sormuşlar ve kimse o zamanlar beni tanımadığı için cevap verememiş rahmetli Taner Abi ‘Mevlüt Hocadır demiş ve Ardahan da karşılaştığımızda da bana ‘senin olduğunu tahmin etmiştim hocam yanılmamışım’ demişti.  ‘Seni çok seviyorum hocam, sana çok güveniyorum, seni sahada gördüğüm zaman tereddüt yaşamıyorum derdi’ Güzel insan Taner Abim mekanın cennet olsun inşallah. İnanıyorum ki adın ilimizde spor adına yaşatılacak ve sevdiklerin seni hiç unutmayacak.

Sağlıcakla kalmanız dileğimle.