Tam elli üç yıl önceydi Mustafa Kemal Atatürk’le gıyabında tanışmamız. Yıl 1965 ben ilkokula başlamıştım. Aslında daha da önceydi, O’nu tanımam. Çünkü kocaman bir taş kaidenin üzerinde ki heykeli duruyordu, işyerimizin tam karşısındaki ilçe meydanında. Tanıyordum ama çocukluğumdan kaynaklı anlayamamıştım kim ve ne olduğunu! Okula başladığımda sınıfa ilk girdiğimde meşhur kara tahta üzerinde duran resmini görünce biraz da şaşırmıştım doğrusu. ‘’Caddedeki bu adamın ne işi var burada’’ der gibi. Sonra her gün okul bahçesinde okuduğumuz öğrenci andı ve her pazartesi sabah ve her Cuma akşam törenlerinde, hatta ilçe meydanındaki anıtı önünde tören mangasıyla yapılan bayrak asma ve indirme törenleriyle hafızamıza kazılıyordu Mustafa Kemal Atatürk.
 

  Sonralarda her okul dönemimizin sınıf ortamlarında hem resmiyle hem gençliğe hitabesiyle hem de öğrenci andıyla iyice yoğrulduk Atatürk ismiyle. Ta ki 2018’in 10 Kasım’ına kadar süregelen bir zaman dilimi. Ben ölümünden bu yana geçen seksen yılın yaklaşık altmış yılına tanıklık etmişim. Onunla yaşamış, Onunla yoğrulmuş ve Onunla hür olmuş bir bireyim ben. Hatta bu ülkenin tüm bireyleri Onunla var olmuştur. Bu ülke Onunla vardır ve Onunla var olmaya da devam edecektir. Gerekçelerimiz de aşağıdaki anlatımlarla anlam kazanmaktadır.

     ‘’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’’ Yine bu sözden de çıkardığımız sonuç; Egemen toplumların özünde millet vardır. Bize millet olabilme bilinç ve yeteneğini aşılayan ve geliştiren de yine o söylemi yapan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Millet egemenliği demek Cumhuriyet yönetimidir. Cumhuriyeti ülkemize ve halkımıza kazandıran da yine o müthiş dahi liderdir.

     ’’Ey Türk Gençliği!

     Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

     …

     Ey Türk istikbalinin evlâdı!

     İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!’’

     İşte bu önemli sözleriyle, Türk gençliğine bir bilinç aşılayan ve onlara onurlu ve şerefli bir görev biçen lider de Mustafa kemal Atatürk’tür.

     Millet egemenliğini ön planda tutan, Milletin ilk Meclisi’nin açılış günü olan 23 Nisan’ı Türk çocuklarını önemseyerek, sevgiyi ön plana alan ve o anlamlı günü onlara armağan eden sevgi insanı lider de Mustafa Kemal Atatürk’tür.

     ’’Milletleri kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir.’’ Böyle bir sözü sarf eden ancak büyük bir lider olur. Neredeyse 100 yıl sonrasını görebilen ve öngörüsü yüksek olan bir liderden söz ediyorum. Zaman o ki öğretmenleri yüceltmek adına söylemiş olduğu bir sözün anlamı da çok önemlidir. Öyle ki öğretmeni bozulmuş bir milleti yıkmaya da yeltenenler ne yazık ki öğretmenler olmuştur. 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilmeye çalışılan darbenin aktörlerinden ne yazık ki bir bölümünü de öğretmenler oluşturuyordu. İşte bu kadar öngörüsü yüksek bir liderden bahsediyorum.

     Yanmış, yıkılmış, neredeyse yok olmuş bir ülkenin küllerinden yeniden bir vatan yaratan, yeniden özgür bir halk yaratan liderdir, Mustafa Kemal Atatürk.

     Ülkeyi demir ağlarla ören, halkının gücü ve devletin sınırlı olanakları ve üstün zekâsıyla yollar, köprüler yapan, fabrikalar inşa eden, o kısacık ömrüne yüzlerce binlerce akılcı projeler üreten bir liderdir Mustafa Kemal Atatürk.

     Cumhuriyet dönemi öncesi ikinci plan vatandaş durumunda olan kadınlarımızı yaşama ve üretime katan liderdir, Mustafa Kemal Atatürk.

     Yine cinsiyet ayrımcılığının ortadan kaldırılmasına olanak sağlayan ve ülkemize karma eğitim modelini getirerek kadınlarımızın ön plana çıkarılmasını sağlayan lider de Mustafa Kemal Atatürk’tür.

     Kendi halkının yönetime katılmasının yolunu açan, kadınlarımıza seçme-seçilme hakkının verilmesi için olanca direnmelere karşın mücadele eden liderdir, Mustafa Kemal Atatürk.

     Kendi ülkesindeki birçok meczubun heykellerini yıkmasına çalışan ancak, başka ülkelerde heykelleri dikilen, hayatı ders konusu edilen, üstün vasıfları yetiştirdiği öğrencilerine ve devlet adamlarına örnek gösterilen bir liderdir, Mustafa Kemal Atatürk.

     Köylünün üretime katılmasını sağlamaya çalışan, eğitimli insan ve iş gücü yetiştirme ve nitelikli bir nesil yetiştirmek amacıyla Köy Enstitülerinin kurulmasını teşvik eden donanımlı bir devlet adamıydı, Mustafa Kemal Atatürk.

     İşte, O Mustafa Kemal Atatürk’ tür ki bugün özgür bir millet olarak yaşamamızın gerekçesi ve teminatıdır. İşte o yüzdendir ki, her yıl olduğu gibi sekseninci ölüm yıldönümünde de O’nu saygı, minnet ve özlemle anıyoruz.

 Ruhun şad olsun, büyük insan.

Huzur içinde uyu şerefli, onurlu ve yedi cihana başkaldıran dirayetli lider!