Yılın 360 gününü İstanbul’da geçirip, 5 günlük yaz tatili için geldikleri Ardahan’da denetim uzmanı kesilen dernekçilerin yapıcı olmayan, yıkıcı tavırları aldı başını gitti.
Şöyle ki Ardahan’ın 1992 yılında yeniden vilayet statüsünü kazanmasının üzerinden 26 yıl geçti. 26 yılda Ardahan’a hizmet etme, Ardahan’ı her platformda temsil etme, adını duyurma ve tanıtma gayretiyle kurulan başında “Ardahan” olan sayısız dernek, 26 yılda Ardahan’a tek bir eser dahi kazandıramadı. Öyle ki dernek kuran her insan, kendisini Kaf Dağı’nın zirvesi gibi görüp, Ardahan Ovası’na tepeden baktı.
Geçtiğimiz hafta yaşanan gelişmelere değineceğim.
Merkezi İstanbul Kartal’da bulunan Ardahan İl Derneği başkan ve yöneticileri birkaç günlüğüne de olsa Ardahan’a gelme fırsatı bulmuşlar ve Ardahan’ın eksiklerini ortaya dökmek amacıyla çeşitli ziyaretler, toplantılar gerçekleştirmişler. “Ortaya dökmek için diyorum” bekleyin birazdan açacağım konuyu.
Bu temaslar sonucu, derneğin başkanı, Ardahan’ın sorunlarını sosyal medya hesabından ifşa etme zaafında bulunarak, statüsünü adeta yerlere sermiştir. Ardahan’da tespit ettikleri sorunları masaya koymak yerine sosyal medyaya koyma kolaylığını seçen dernek yönetimi kendisini fesh etmiştir.
Neden mi? Çünkü sorun çözmek için Ardahan’a gelen dernek, sorunları tespit eder, dosya oluşturur, rapor hazırlar ve masaya koyar. Daha sonra yetkililerle görüşür. Çözümü nedir diye kafa yorar ve çözülmesi için elinden gelen her gayreti gösterir. Daha sonra da sonuçlarını kamuoyuyla paylaşır.
Açık söylüyorum, Ardahan İl Derneği, sorun çözmek için değil, sorunları ifşa etmek için Ardahan’a gelmiştir. Ardahan Devlet hastanesinin tadilat sürecini objektif olmayan yollarla, binlerce liralık cep telefonlarının kamerasıyla görüntüleyip, sosyal medya koymak bir acemiliğin göstergesidir. O hastanenin sorunları olabilir. Elbette hastaların daha iyi şartlarda hizmet alması gereklidir. Bunu tartışmaya açmıyorum. Fakat tüm bunlar ifşayla değil, gayretle mümkündür. İşte Ardahan İl Derneği’nin Başkan ve yöneticileri, bu gayreti gösteremedi ve sonuç itibariyle her kesimden eleştiri aldı.
Ardahan ESOB Başkanı Mustafa Morkoç, STK başkanı olmanın gereğini yerine getirerek yaptığı açıklamada, Ardahan İl Derneği Başkanının art niyetle Ardahan’a geldiğini söyledi. Açıklamasını buradan vermeyeceğim ama Morkoç’un açıklaması anlayana büyük bir tokat niteliğindeydi. Sadece Morkoç değil, Ardahan sevdalısı yüzlerce Ardahanlı da Ardahan İl Derneği’nin acemiliğine tepki gösterdi.
Acaba Ardahan İl Derneği, hastanenin personel sayısı, temizlik periyodu, günde yaklaşık kaç hastanın müracaat ettiği, enfesksiyon komitesinin hangi aralıklarla denetim yaptığı, yoğun bakım ünitesinin hangi durumlarda kapatıldığı, yoğun bakım ünitesinde kaç hastanın hangi nedenle öldüğü, hastane yapılırken uygulanan projenin aşamaları, yapımı tamamlandıktan sonra ek yapıları, hastanede kaç gündür dış cephe ve restorasyon çalışması yapıldığı, hastanenin daha verimli çalışması için ne kadar para harcandığı, ünitelerde değişiklik için yapılan yazışmalar, talepler ve hizmet veren sağlık personelinin sayısından haberi var mıdır?
Olmadığına adım kadar eminim. Neden mi? Olsa tüm bu sorular karşısında sosyal medyadan cep telefonu ile çektikleri fotoğrafları paylaşmak yerine, idarecilerle masaya oturur, eksik gördüğü konuların düzelmesi için çalışma yürütür, sonucunu da toplantılarla halka duyururdu.
Ardahan İl Derneği’nin zamansız ve gereksiz eleştirisi bu yazıyı yazmama vesile oldu. Bu vesileyle başında Ardahan olan diğer derneklere de seslenmek isterim. Ardahanlı tüm zorluklara rağmen, sınırda bekçilik yaparken, eksi 40 derece soğukta hissetmediği parmaklarıyla ot kesip, ahırda hayvanını besleyip, çocuklarını helal lokma ile büyütürken siz kalkıp bu insanlar adına konuşmamalısınız. Çünkü bu halkın sizin gibi sözde öncülere ihtiyacı yoktur. Bu halk, sorunları en iyi şekilde görüp, en güzel şekilde çözecek cesarete, iradeye ve bilgiye sahiptir. Ardahan insanı, sorunlar karşısında sosyal medyaya değil, devletine, bürokratlarına, idarecilerine ulaşması gerektiğini iyi bilir. Eğer siz bu halk adına konuşmak istiyorsanız, bu insanların faydalanacağı hizmetleri buraya getirmelisiniz.
Bir örnek vermeden geçemeyeceğim. Ardahan Eğitim Vakfı (AREV), hiçbir derneğin, vakfın yapamadığını yaptı. Ardahan’ın çocuklarını teknolojiyle buluşturdu ve dünyaya tanıttı. Siz de bunu yapın. Bu memleketin çocuklarının neler başarabileceğini dünyaya duyurun. Bu memleketin çocuklarını fakir bilip, kış aylarında üç beş tane mont veya bot göndermekten artık vaz geçin.
Bu memleketin insanını kullanarak kendinizi ön plana çıkarmaktan imtina edin ve bir çivi çakmadığınız takdirde Ardahan’ın üzerinden elinizi çekin.
Dinçer AKTEMUR
09.08.2018